Kayıtlar

Dinsel Yozlaşma

BİZ GERÇEKTEN MÜSLÜMAN MIYIZ? İMANIMIZ GERÇEKTEN TEVHİD ÜZERE Mİ? HAYAT OTORİTEMİZ GERÇEKTEN ALLAH MI? SORU – CEVAP ŞEKLİNDE OLAN BU ÇALIŞMANIN BİR TEK HEDEFİ VARDIR: O DA İSLAM İLE MÜSLÜMANLARIN FARKINI ORTAYA KOYMAKTIR. SORU: Biz kalp gözü açık olan sofulara, şeyhlere, Peygamber torunu denilen hacılara, hocalara, velilere tapmıyoruz. Sadece imanımıza vesile oluyorlar. Onların izinden gidiyoruz. Onların sayesinde Allah’a biraz daha yaklaşıyoruz. Örneğin; Said Nursi, Fethullah Gülen, Cübbeli Ahmet, Mahmut Ustaosmanoğlu, Süleyman Hilmi Tunahan, Abdülkadir Geylani, Veysel Karani, Celaleddini Rumi, Gavsani… İsim çok.. Bu insanlar o kadar Kuran için uğraşmış, iman hakikatleri için savaş vermiş. Onların ilminden yararlanmak ve onların izinde gitmek neden yanlış olsun ki? Bize şirk içindesiniz diyorlar. Neden şirk içinde olalım? CEVAP: “ Dikkat edin gerçek din ancak Allah’ındır. Ondan başkasını kendisine veli edinenler ise; ‘Biz onlara sadece bizi Allah’a yaklaştırsınlar diye ta

12 Kızgın Adam Filminin Mesajı Üzerine

İnsanlık tarihi; adaletsizliğin ve cinsine duymadığı merhametin tarihi olmuştur. İlişkiler; önyargılara ve dokunulamaz dogmalara yem edilmiştir. İnsanı ilerletecek güç; hakkı verilmeyen, alternatifi olmayan adalet ve merhamet duygusudur. Bu filmde jüri üyelerini, kitleleri temsil eden bir metafor olarak görüyoruz. Pazarlamacı, işçi, mimar... Suç şüphesi altında olan sanık gencin yaşamı, farklı meslekten farklı satatülerden oluşan bu on iki kişilik grubun oy birliği ile verecekleri karara bağlıdır. Herkes ne için toplandığını unutmuş, kayıtsız, bir edayla sıralanmıştır. Sabırsız ve aceleci bir hava hakimdir. Sadece sekizinci jüri üyesi olan Davis adlı karakterin düşünceli olduğunu görüyoruz. Şüphededir. Genç hakkında suçsuz oyunu veren ilk kişidir. Suçsuz olduğunu bildiği için suçsuz oyu kullanmıyor. Suçlu olduğundan kesin olarak emin olmadığı için suçsuz oyu kullanıyor. Ortada bir insan hayatı mevzu bahis olduğunun bilincinde. Diğer on bir üyenin kişisel saiklerle ve önyargılar

Basitliğimiz...

Nesillerin bize miras olarak bıraktığı hataları, sırtımızda hamal gibi taşıyoruz. Devlet, kamburumuzun üstünde büyüyor. Bedelini ödemek için insanlıktan çıktığımız bu faturaların müsebbibi bir değil iki değil milyonlarca yatan yaşayan yaşayacak olan insanoğlu ve onun kurduğu ve içinde kudurduğu bu şey. Keşke sorun devletin vatandaşı sömürmesi, faşist medya, tek adam rejimi olsaydı. Keşke devletin her kademesinin parsel parsel satılması olsaydı. Baba kötü. Aile kötü... Zengin kötü fakir kötü... Asker kötü.Terörist kötü... Hakim kötü zanlı kötü... Kötülerden ve kötülerin ilişkilerinden oluşan bu şey. Buram buram ben kokan biz kokan bu şey. Sorun; vasıfsızlığımızı gizleyecek tatlı ideolojilerimize malzeme olamayacak kadar çok büyük.

Ahlaksız Allahtan Ahlaklı Allaha

İnsan; dinin, toplumun, doğanın, zamanın ve en son kendi zindanının esareti altında. Kişiyi bu zindanlardan özellikle kendi zindanından kurtaracak güç; insanın seçimdir. Allah; bireylerin ferd ferd ne zaman doğacağını, kiminle evleneceğini, ne zaman kanser olacağını ve ne zaman öleceğini yazmaz. Tanrının yani Kuran diliyle Allahın; kişiler üzerinde özgürlüğünü kısıtlayıcı, kişilerin seçimini ikinci plana atıcı bir otorite anlayışı yok. Allahın da insanlar gibi bir ahlakı var. Kadere inanan alın yazısına inanan nasibe kısmete inanan bir insan ister istemez ahlaksız bir güce inanmaktadır. İsveçte ölen insanların yaşını 80, afrikada ölen insanların yaşını 50 tayin eden bir Allah mutlak olarak ahlaksız bir Allahtır. İnsan seçmek zorundadır. İnsana yazılan sunnetullah budur. Yani Allah ın insan üzerindeki sünneti budur. Allah kimseye torpil geçmez.Kimsenin nereye gideceği ne yapacağı yazılı felan değil. İnsan seçecek. Seçmemeyi seçmesi de seçmektir. Eğer hayatı; herşeyin önceden yazılı

Alternatif 'Kadir Gecesi' Mesaji

Ey Müslüman olduğunu söyleyen insan; bu gece farklı bir şey yap. Arapçasında kaybolduğun kitabın; anlamında yeniden hayat bul. Ezberini boz. Bir kere olsun rahatını ve düşünce konforunu boz. Bir kere olsun neleri yanlış biliyor neleri yanlış anlıyorum de. Bir kere olsun; acaba? mı de. Ey İnsan; ruhunu, imanını, aklını, bakış açını, sevdanı, karakterini, geleceğini emanet verdiğin otoriteleri bir kere olsun sorgula. Bu gece senin için gerçekten önemli ise bu gece senin devrimin olsun. Sen de biliyorsun ki birşeyler yolunda değil birşeyler yanlış. Etliye sütlüye bulaşmayan o ruhun; bir kere olsun hakikat ve adalet için elini taşın altına koysun. Çözümün parçası ol. Sen düzelmeden ne ülken ne de dünyan düzelecek unutma. Bu gece bir kere olsun aklını ve hassasiyetini devreye sok. Özgün ve Özgür ol. Ne sana ne başkasına faydası olmayan afyonlu tekrarlamalardan ve ezbere serzenişlerden kurtul. Kadir gecesine olan bakış açın; bir yılın pisliğini çöpünü temizleyen bir makine olm

OKUR-YAZAR OLMAK/OLMAMAK

              Okuma-yazmanın MUTFAĞINDA (ilk aşamasında) bulunan bir öğretmen olarak bu konunun birkaç açıdan ve yeniden değerlendirilip, anlaşılmasını önemli ve gerekli buluyorum….       Okuma-yazmayı sağlayan işaret ve sembollerin (harflerin) ilk icat edildiği eski çağlardan son 350 – 400 yıla öncesine  kadar okuyan ve yazan çok az ELİT  bir zümrenin olduğu  “okuma – yazma” nın tarihçesinden anlaşılmaktadır .Günümüzde  “okur – yazar “lığın pek çok dalının, hayatımızın her alanına  hayati anlamda girdiği,  okuma – yazma araçlarının  çeşitliliği, çokluğu ve kolay ulaşımı  insanların hayatlarının çok erken dönemlerinde (ülkemizde 6-7 yaşlarında, bazı gelişmiş ülkelerde 5 yaşına kadar inmekte.) ilk öğrenme aşaması ile ZORUNLU  olarak tanıştıklarına biz ETKEN ve ŞAHİT  olmaktayız..       İnsanı;  CANLILAR  içinde değil, insanlar içinde bile  ÜSTÜN ve SAYGIN kılan unsur; bilgiye sahip olma, onu üretme ve bilgiyi kullanabilme becerisidir. Tarih boyunca medeniyetlere ve gelişmiş top

Zamanlar...

Zamanlar akıyor damarlarımdan, geçmiş perde oluyor geleceğime net göremiyorum önümü. Yarim bakıyor uzaklardan işitiyor oluyorum; özlemini öfkesini en yangın en derin sessizliğini bensizliğini. Gözlerim konuşuyor yerime yerimize. Sevda ikliminde yeşeriyor çiçeklerim ve yükseldikçe yükseliyor türkülerim. Zamanlar akıyor içimden ve ben büyüyor büyüyorum. Hasret türkülerine kulak veren gönül veren yarime doğru eğiliyorum. Selam olsun davası sevda sevdası dava olanlara. Selam olsun aşkına türküsünü sözüne özünü katanlara...                                                           Üsame...