Kayıtlar

Mart, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

12 Kızgın Adam Filminin Mesajı Üzerine

İnsanlık tarihi; adaletsizliğin ve cinsine duymadığı merhametin tarihi olmuştur. İlişkiler; önyargılara ve dokunulamaz dogmalara yem edilmiştir. İnsanı ilerletecek güç; hakkı verilmeyen, alternatifi olmayan adalet ve merhamet duygusudur. Bu filmde jüri üyelerini, kitleleri temsil eden bir metafor olarak görüyoruz. Pazarlamacı, işçi, mimar... Suç şüphesi altında olan sanık gencin yaşamı, farklı meslekten farklı satatülerden oluşan bu on iki kişilik grubun oy birliği ile verecekleri karara bağlıdır. Herkes ne için toplandığını unutmuş, kayıtsız, bir edayla sıralanmıştır. Sabırsız ve aceleci bir hava hakimdir. Sadece sekizinci jüri üyesi olan Davis adlı karakterin düşünceli olduğunu görüyoruz. Şüphededir. Genç hakkında suçsuz oyunu veren ilk kişidir. Suçsuz olduğunu bildiği için suçsuz oyu kullanmıyor. Suçlu olduğundan kesin olarak emin olmadığı için suçsuz oyu kullanıyor. Ortada bir insan hayatı mevzu bahis olduğunun bilincinde. Diğer on bir üyenin kişisel saiklerle ve önyargılar

Basitliğimiz...

Nesillerin bize miras olarak bıraktığı hataları, sırtımızda hamal gibi taşıyoruz. Devlet, kamburumuzun üstünde büyüyor. Bedelini ödemek için insanlıktan çıktığımız bu faturaların müsebbibi bir değil iki değil milyonlarca yatan yaşayan yaşayacak olan insanoğlu ve onun kurduğu ve içinde kudurduğu bu şey. Keşke sorun devletin vatandaşı sömürmesi, faşist medya, tek adam rejimi olsaydı. Keşke devletin her kademesinin parsel parsel satılması olsaydı. Baba kötü. Aile kötü... Zengin kötü fakir kötü... Asker kötü.Terörist kötü... Hakim kötü zanlı kötü... Kötülerden ve kötülerin ilişkilerinden oluşan bu şey. Buram buram ben kokan biz kokan bu şey. Sorun; vasıfsızlığımızı gizleyecek tatlı ideolojilerimize malzeme olamayacak kadar çok büyük.